Hatice Gelener Ilk Ogretim Okulu
Daha İyi Hizmet Alabilmeniz İçin Üye Olunuz...

Join the forum, it's quick and easy

Hatice Gelener Ilk Ogretim Okulu
Daha İyi Hizmet Alabilmeniz İçin Üye Olunuz...
Hatice Gelener Ilk Ogretim Okulu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
mountain
mountain
Üye
Üye
Erkek
Mesaj Sayısı : 45
Yaş : 44
Nerden : ŞANLIURFA
Okul-Sınıf : Hatice Gelener - Öğretmen
Rep : 0
Tecrübe : 56230
Kayıt tarihi : 15/12/08

8.sınıf 3. ünite özet bilgi BAŞARILAR :albino: Empty 8.sınıf 3. ünite özet bilgi BAŞARILAR :albino:

C.tesi Ara. 27, 2008 10:16 pm
Atom ve Özellikleri
Atomun yapısı ve özellikleri.
ATOM: Elementlerin özelliğini taşıyan, en küçük yapı taşına, atom diyoruz. Ve ya, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit birimlerine ayrıştırılamayan, maddenin en küçük birimine atom denir.
Mesela;
Helyum’un özelliğini taşıyan en küçük madde He’ atomu,
Karbon’un özelliğini taşıyan en küçük madde C’ atomu,
Demir’in özelliğini taşıyan en küçük madde Fe’ atomu dur.

ÖZELLİKLERİ:
1.Elementlerin özelliğini taşıyan en küçük yapıtaşlarıdır.
2. Atomlar fiziksel ve kimyasal yöntemlerle daha basit birimlerine ayrıştırılamazlar. (Ancak nükleer yöntemlerle parçalanabilirler.)
3. Atomlar çekirdek ve yörüngelerden oluşmuşlardır. Çekirdekte proton ve nötronlar; yörüngelerde de, elektronlar bulunur.
3. Atomun kütlesi, çekirdeğin kütlesine eşittir. Elektronların kütleleri çok küçük olduğumdan ihmal edilir.
4. Bir elementi oluşturan tüm atomların, proton sayıları, dolayısıyla kimyasal özellikleri, bir birinin aynıdır.
5. Bir elementi oluşturan tüm atomların, nötron sayıları, dolayısıyla fiziksel özellikleri, bir birinin aynı olmaya bilir. (Bu tür atomlara izotop atomlar denir.


ATOMU OLUŞTURAN TANECİKLER


Atomlar çekirdek ve yörüngelerden oluşmuşlardır. Çekirdekte proton ve nötronlar; yörüngelerde de, elektronlar bulunur.




PROTON:
Atomun çekirdeğinde bulunan, + yüklü taneciklere denir.

Özellikleri:
1. Atomun çekirdeğinde bulunurlar.
2. + yüklü taneciklerdir. (Atomun
çekirdek yükünü belirler. ) ( Ps=Çy )
3. Atomun cinsini belirler. (Ps=An)
4. Nötr atomlarda, elektron sayısına eşittir. (Ps=An=Çy=Es)
5. Atomun kütlesine etki ederler.



NÖTRON:
Atomun çekirdeğinde bulunan yüksüz taneciklere denir.

Özellikleri:
1.Atomun çekirdeğinde bulunurlar.
2.Yüksüz taneciklerdir. (Atomun çekirdek yüküne etki etmezler.)
3.Atomun kimyasal özelliklerine, etki etmezler.
4.Atomun kütlesine etki ederler.

ELEKTRON:
Atomun çekirdeğinin etrafında hareket eden - yüklü taneciklere denir.

Özellikleri:
1.Atomun çekirdeğinin etrafında hareket ederler.
2. – yüklü taneciklerdir. (Atomun yüküne etki ederler.)
3.Bilhassa değerlik elektronları, atomun kimyasal özelliklerine etki eder.
4. Nötr atomlarda Ps = Es dır.
5. Atomun kütlesine etkileri ihmal edilir.




Nötr ve Yüklü Atom: Bir atomdaki proton ve elektron sayıları birbirine eşittir. Bu atoma nötr atom denir. Nötr atomda (+) ve (–) yükler birbirine eşittir.
Örneğin nötr karbon atomunda 6 proton 6 elektron vardır.
Nötr atomda,
p = e’dir.



Atomlar elektron alıp verebilirler. Ancak çekirdekte bulunan proton ve nötronu alıp veremezler.

(–) yüklü atom( Anyon)
Eğer bir atom dışarıdan elektron alırsa, (–) yük sayısı (+) yük sayısından
fazla olur. Bu durumda atom (–) yüklü olur.
Örneğin nötr flüor atomunun 9 elektronu, 9 protonu vardır.
Flüor atomu 1e– alınca 10 elektronlu ve (–) yüklü olur.


(+) yüklü atom( Katyon)
Eğer bir atom bir elektronunu kaybederse, (+)
yük sayısı (–) yük sayısından fazla olur. Bu durumda
atom (+) yüklü olur.
Örneğin nötr lityum atomunun 3 protonu 3 elektronu
vardır. Lityum 1e– verirse 2 elektronlu ve (+)
yüklü olur.


Elementlerin Sembollerle Gösterilmesi
Kimyasal hesaplamalarda maddelerin Lâtince isimleriyle işlem yapmak zordur. Bunun yerine elementlerin Lâtince isimlerinin kısaltmalarından oluşan semboller kullanılır.
Element sembollerinde ilk harf her zaman büyük, varsa diğerleri daima küçük yazılır.
Örneğin;
Hidrojen H, Helyum He, Karbon C
Kalsiyum Ca, Bor B, Berilyum Be


Periyodik Tablonun Tarihsel Gelişimi



Joharın Döbereiner (Yoharı Döbereynar) (1780-1849)
Bu konuyla ilgili ilk çalışmayı 1829 yılında Johann Döbereiner, benzer özellik gösteren elementlerden üçlü gruplar oluşturarak gerçekleştirmiştir. Ona göre; lityum, sodyum, potasyum benzer özellikler gösterdiği için bir grup oluşturuyordu.




Alexandre Beguyer de Chancourtois
(Aleksandır Beguyer dö Şankurtua)
(1820-1886)
Benzer fiziksel özellik gösteren elementleri dikey sıralarda
olacak şekilde sarmal olarak sıralamıştır. Fakat bu listede
elementlerin dışında bazı iyonlara ve bileşiklere de yer
vermiştir



John Newlands (Con Nivlen) (1837-1898)

O devirde bilinen 62 elementi artan artan ağırlıklarına göre sıralamış, ilk 8 elementten sonra benzer fiziksel ve kimyasal özelliklerin
tekrar ettiğini fark etmiştir.
"Bir numaralı elementten sonra gelen sekizinci element ilk elementin bir çeşit tekrarıdır; tıpkı müzikte bir bir oktavın sekizinci sesi gibi.." J- Nevvlands (1864)



Lothar Meyer
(Lotar Meyer)
(1830-1895)

Mendeleyev ve Meyer birbirlerinden habersiz, aynı dönemde elementleri sınıflandırmış ve aynı sıralamayı bulmuşlardır Ancak Meyer elementleri benzer fiziksel özelliklerine göre sıralarken, Mendeleyev bu sıralamada atom ağırlığını göz önünde bulundurmuştur.Mendeleyev oluşturduğu çizelgede elementlerin düzenli olarak yinelenen özellikler gösterdiğini farketmiştir. Bu çizelge elementlerin birbirleriyle ilişkilerini yansıtmıştır. Örneğin; soldan sağa doğru gidildikçe element atomlarının proton sayıları; yukarıdan aşağıya doğru inildikçe element atomlarının katman sayıları artmaktadır. Bu sıralama günümüzde kullanılan elementlerin sınıflandırılmasına yakın bir sıralamadır.


Henry Moseley
(Henri Mozeli)
Günümüzde kullanılan modern periyodik sistemin temeli protonun keşfine dayanmaktadır. Henry Moseley (Henri Mozeli) adlı bilim insanı, elementleri, element atomlarının proton sayılarına {atom numarasına) göre düzenlemiştir. Elementlerin numarası element atomlarının proton sayısına, proton sayısı da atom numarasına karşılık gelmektedir.


Glenn Seaborg
(Gılen Siborg)
Moseley'in, elementleri proton sayılarının artışına göre sıralamasından sonra, son değişiklik Glenn Seaborg (Gılen Siborg) tarafından gerçekleştırilmiştir. Glenn Seaborg çizelgenin altına iki sıra daha ekleyerek periyodik sisteme son şeklini vermiştir.




Periyodik Cetvel
Elementler benzer özelliklerine göre sınıflandırılırlar. Elementlerin benzer özelliklerine göre sınıflandırılmasıyla oluşturulan tabloya periyodik cetvel denir. Periyodik cetvelde, elementler artan atom numaralarına göre dizilmiş ve benzer özellikteki elementler alt alta gelmiştir. Periyodik cetvele periyodik tablo ya da periyodik çizelge de denir.
• Periyodik cetveli oluşturan yatay sıralara periyot adı verilir.
• Yatay sıralarda atom numaraları arttıkça, elementlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri değişir.
• Periyodik cetveldeki düşey sütunlara grup denir.
Aynı gruptaki elementler benzer kimyasal özellikler gösterir.Periyodik cetvelde 8 tane A ve 8 tane B olmak üzere 16 tane grup vardır. Periyodik cetvel 18 sütundan oluşur.

Periyodik cetveldeki ilk sütuna 1A grubu denir.Son sütunu ise 8A grubu oluşturur.

• 1 A grubu elementlerine alkali metaller adı verilir.

• 2 A grubuna toprak alkali metaller denir.

• Hidrojen 1 A grubunda olduğu hâlde alkali metaller grubuna girmez.

• 7 A grubu elementlerine halojenler denir.

• 8A grubu elementlerine soy gazlar adı verilir.

Grup ve Periyodun Bulunması
Bir elementin atom numarası biliniyorsa, bu elementin grup ve
periyodu bulunabilir.

Örneğin 7N elementinin elektronlarının dağılımı şöyledir:

7N ) )
2 5
Burada en son enerji seviyesindeki elektron sayısı, grup numarasını; enerji seviyelerinin sayısı ise periyot numarasını verir.
Bu sonuçlara göre, 7N elementi 2. periyotta 5 A grubundadır.


Değerlik Elektron Sayısı
Nötr bir atomun son enerji düzeyindeki elektron sayısına, değerlik elektron sayısı denir.
Gruplara göre elementlerin değerlik elektron sayıları şöyledir:


Elementlerin Sınıflandırılması

Elementler, metaller, ametaller, yarı metaller ve soy gazlar olmak üzere sınıflara ayrılır.

Metallerin Genel Özellikleri
• Periyodik çizelgenin sol tarafında bulunurlar.
• Parlak ve serttirler.
• Şekil verilebilirler, tel veya levha hâline gelebilirler.
• Oda sıcaklığında katı hâlde bulunurlar. Civa (Hg) hariç.
• Elektriği ve ısıyı iyi iletirler.
• Bileşik oluştururken elektron verirler. Elektron verince (+) pozitif yüklü olurlar.
• Kendi aralarında bileşik oluşturmazlar. Alaşım denilen homojen karışımlar oluştururlar.
• Son yörüngelerinde 1,2 ve 3 elektron bulundururlar.
• Ametallerle iyonik bağlı bileşikler oluştururlar.



Ametallerin Genel Özellikleri
• Periyodik çizelgenin sağ tarafında bulunurlar.
• Mat görünüşlüdürler.
• Vurulunca kırılabilirler, şekil verilemezler.
• Grafit hariç elektrik ve ısıyı iyi iletmezler.
• Oda sıcaklığında katı sıvı ve gaz hâlde bulunabilirler.
• Metallerle yaptıkları bileşiklerde (–) negatif yüklüdürler.
• Kendi aralarında kovalent bağlı bileşik oluşturabilirler.
• Metallerle iyonik bağlı bileşikler oluştururlar.
• Son yörüngelerinde 4, 5, 6 veya 7 elektron bulundururlar.

Soy Gazlar
• Kararlı yapıya sahiptirler.
• Elektron alma ve verme eğilimleri yoktur.
• Başka elementlerle bileşik oluşturmazlar.
• Oda sıcaklığında gaz hâlde bulunurlar.
• Periyodik çizelgenin en sağında bulunurlar.
• Son yörüngelerinde 8 elektron bulundururlar.
• Isı ve elektriği iyi iletmezler.


Yarı Metaller
Bazen metal, bazen ametal özellik gösterirler.
Bor, silisyum, germanyum, arsenik, antimon, tellür, polonyum ve astatin yarı metallerdir.



Periyodik tablonun ortasında yer alan B Grubu elementlerine geçiş elementleri denir. Bunların içinde ağır metaller bulunur.

Periyodik tabloda soldan sağa gidildikçe:
Atom numarası artar. Kütle numarası artar
Elektron sayısı artar. Metalik özellik azalır
Ametallik özellik artar. Atom hacmi (çapı) azalır.
Değerlik elektron sayısı artar.
Yukarıdan aşağı inildikçe:
Atom numarası artar. Metalik özellik artar.
Elektron sayısı artar. Ametallik özellik azalır.
Atom çapı büyür. Kütle numarası artar.
Değerlik elektron sayısı değişmez.






KİMYASAL BAĞLAR

Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir.Helyum, neon, argon gibi soy gazlar başka atomlarla bileşik yapmadan tek atom hâlinde bulunur.Soy gazların dışındaki diğer element atomları son yörüngelerindeki elektron sayısını soy gazlara benzetip kararlı hâle geçmek isterler.
Helyum (He) atomunun tek yörüngesi vardır ve iki elektronu bulunur. Ne, Ar, Kr, Xe, Rn gibi diğer soy gazların son yörüngelerinde 8 elektron bulunur.


1A, 2A ve 3A grubu elementleri elektron vererek soy gaz kararlılığına ulaşır. 5A, 6A, 7A grubu elementleri ise elektron alarak soy gazlara benzerler.
Kimyasal bağlar iyonik ve kovalent olmak üzere ikiye ayrılır.


İYONİK BAĞ

(+) ve (–) yüklü taneciklerin (iyonların) elektriksel çekim kuvvetinden doğan bağa iyonik bağ denir. İyonik bağ yapan atomlardan elektron veren (+) yüklü, elektron alan (–) yüklü iyon olur. Metallerle ametaller arasında görülen bir bağdır.

Sodyumun (Na) Na+ iyonuna dönüşmesi:
11 elektronlu sodyum atomu 1 elektron vererek 10 elektronlu neona benzer.
17 elektronlu klor atomu 1 e– alarak 18 elektronlu argona benzer ve kararlı yapıya geçer.


KOVALENT BAĞ
Bazı element atomları kararlı yapıya ulaşmak için son yörüngedeki bazı elektronlarını ortaklaşa kullanırlar.Atomlar arasında elektronların ortaklaşa kullanılmasıyla oluşan bağa kovalent bağ denir.

Kovalent bağlar ametal-ametal elementler arasında oluşur.
Örneğin iki hidrojen atomu elektronlarını ortaklaşa kullanarak aralarında kovalent bağ oluşturur. Böylece her bir hidrojen atomu helyumun kararlı yapısına ulaşır.

Hidrojen gibi bir çok ametal başka ametallerle birleşerek ametal bileşik oluştururlar. CO, H2O, NO2, CO2 bunlardan bazılarıdır.


Bileşik formüllerinin yazılması:

Bileşiklerin formülü yazılmadan önce, bileşiği oluşturan elementlerin iyon yükü bulunur ve elementlerin sağ üst köşelerine yazılır. Ardından çaprazlama yapılarak, iyon yükleri sembollerin sağ altına yazılır.
Burada dikkat edileceği gibi önce (+) yüklü sonra (–) yüklü iyon yazılarak çaprazlama yapılır ve yüklerin sadece rakamları yazılır. İşaretleri yazılmaz.

Eğer a ve b birbirine eşitse sembollerin altına sayı yazılmaz. Mg+2 + O–2 = MgO daki gibi.

KİMYASAL TEPKİMELER

Fiziksel ve Kimyasal Olaylar

Maddenin şekil, yoğunluk, çözünürlük, genleşme, erime ve kaynama noktaları,sıvı,katı ya da gaz hâlde olması gibi özellikleri maddenin fiziksel özellikleridir. Maddenin bu özelliklerinde görülen değişimlere fiziksel değişim veya fiziksel olay adı verilir. Fiziksel olaylarda maddenin iç yapısında değişme olmaz.
Örneğin demirin, tel levha veya çivi hâline getirilmesi fiziksel bir değişimdir. Bu olayda demirin şeklinde bir değişim olmuştur. Çivi de, tel de demirin özelliklerini taşır. Suyun donup buz olması ya da ısınıp buharlaşması da fiziksel bir değişmedir. Çünkü su, katı veya gaz hâle geçerken iç yapısında bir değişme olmamıştır. Su buharı soğutulduğunda tekrar su elde edilebilir. Buz da ısıtıldığında tekrar suya dönüşür.Demir, tel ya da çivi hâline getirilirken yapısında bir değişme olmaz. Fakat demir çivi paslandığında, artık demirin özelliklerini taşımaz. Bir odun baltayla ikiye kesilse odunun şeklinde bir değişme olur.Fakat odun yakıldığında geriye kalan kül, odunun özelliklerini taşımaz.
Yanma, paslanma, çürüme, ekşime, elektroliz gibi olaylar sonucunda maddenin iç yapısında değişmeler olur, yeni maddeler oluşur.
Maddenin iç yapısı, bileşimi, başka maddeye dönüşebilmesi gibi özelliklere kimyasal özellikler denir.Maddenin kimyasal özelliklerinde meydana gelen değişmeler sonucunda yeni özellikte maddeler oluşur. Kimyasal özelliklerdeki değişmelere kimyasal olay veya kimyasal tepkime adı verilir. Bileşik atomlarını bir arada tutan bağlara kimyasal bağ denir. Kimyasal değişmeler sırasında bu bağlar kopar, yenileri oluşur. Kimyasal olaylar, maddelerin birbirleriyle etkileşmesi sonucu oluşabileceği gibi ısı, elektrik akımı gibi dış etkilerle de oluşabilir.
Örneğin demirin havadaki oksijenle birleşmesi sonucu pas oluşurken, suyun elektrik akımıyla elektrolizi sonucu hidrojen ve oksijen gazları açığa çıkar.





NOT: Bilgiler www.fenokulu.net forumundan alıntıdır, bilginize...
MEHMET CAN AKBAŞ

albino albino
Anonymous
Misafir
Misafir

8.sınıf 3. ünite özet bilgi BAŞARILAR :albino: Empty Geri: 8.sınıf 3. ünite özet bilgi BAŞARILAR :albino:

Salı Ara. 30, 2008 2:53 pm
Saolun hocam...
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz